DIRPek çok insan, basit bir kan testinin kanseri gerçekten tespit edip edemeyeceğini merak ediyor. Kan testlerinin yaygın bir tıbbi araç olduğu doğru olsa da, tüm kanserler basit bir kan testi ile tespit edilemez. Aslında, kan testleri ile sadece belirli kanser türleri tespit edilebilir. Kan testleri tipik olarak vücutta kanserli hücrelerin varlığını gösterebilecek spesifik biyobelirteçleri aramak için kullanılır.
Dikkate alınması gereken önemli bir faktör, zayıf beslenme veya diğer koşulların da yüksek biyobelirteçlere neden olabileceğidir, bu nedenle doktorlar genellikle diğer teşhis yöntemlerinin yanı sıra bir tarama aracı olarak kan testlerini kullanır. Örneğin, ultrasonlar, MRI’lar veya CT taramaları gibi görüntüleme çalışmaları sıklıkla yapılır. Daha doğru bir teşhis için biyopsiler de alınabilir.
Kan testleri ile tespit edilebilen kanser türleri arasında lösemi, lenfoma ve miyelom bulunur. Bu kan kanserlerinin, kanda doktorların arayabileceği spesifik biyobelirteçler ürettiği bilinmektedir. Prostat kanseri, erkek prostat bezi tarafından üretilen spesifik biyobelirteçler kanserli hücrelerin varlığını gösterebilir. Bu sayede kan testleri yoluyla da tespit edilebilir.
Örnek verecek olursak; lösemi hastalarında beyaz kan hücreleri çok çok yüksek olabilir yada 50 bin üzerine çıkabilir. Multiple myelom hastalarında ise kan değerlerinin bazıları hastalığı şüphelendirebilir ve ileri kan tetkikleri ile hastalık tanısı konulabilir. Prostat kanserinde ise Prostat spesifik antijen (PSA) seviyeleri yüksek saptanabilir.
Burada asıl önemlisi, kan testlerinde çoğu kanser türü ortaya çıkmamaktadır. Toplumda yaygın olarak yapılan hasta, aile hekimi aracılığı ile kanser taraması amacıyla kan testleri yapılmaktadır. Bu testlerin normal çıkması halinde kanser tarama programlarını hastalar aksatmaktadır. Tekrar hatırlatmakta fayfa buluyorum;
“kanser kan testi ile tanı konulan bir hastalık değildir.
Kanser için erken tanı ve tarama programları gerekmektedir. Meme kanseri için 40 yaş üzeri bireyler yıllık mamografi yaptırmasını öneriyoruz. Erişkin kadınlar yılda bir kadın doğum muayenesi yaptırmasını, 45 yaş üzeri yetişkinler kolon kanseri yönünden 10 yılda bir kolonoskopi yaptırmalıdr.
Kolonoskopi ile daha evre 1 iken tanı konulmuş kolon kanseri hastası küçük bir ameliyat ile kanserden kurtulabilir. Zamanında tespit edilmemiş ve evre 1 den evre 4 e ilerlemiş bir kolon kanserinin 5 yıllık yaşam şansı çok düşük olmaktadır.
Mamografi ile çok erken evrede tanı konulmuş meme kanseri hastasının 10 yıllık sağ kalım oranları %95’lere çıkmaktadır. Maalesef karaciğere yayılım göstermiş evre 4 meme kanserinde 5 yıllık yaşam şansı sadece %10’lara düşmektedir.