enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
4°C
İstanbul
4°C
Hafif Yağmurlu
Salı Yağmurlu
5°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
8°C
Perşembe Az Bulutlu
11°C
Cuma Çok Bulutlu
11°C

Meme Kanserinde Erken Tanı Testleri

Meme Kanserinde Erken Tanı Testleri
10.10.2022
86
A+
A-

Meme kanseri erken tanı ve tarama yöntemlerinin kullanıldığı hastalıklardandır. Meme kanserine bağlı ölümlerin azaltılmasında en önemli yöntem erken tanı ve erken evrede yakalamaktır. Metastatik olmayan meme kanseri tedavisi metastatik ile kıyaslandığında daha kolaydır. Yapılan çalışmalarda metastaz meme kanseri için kötü bir prognostik belirteçtir. Bu nedenle erken tanı özellikle meme kanseri için önemli prognostik bir belirteçtir.61

American Cancer Society (Amerikan Kanser Birliği)’e göre; Meme kanseri taraması herhangi bir semptom olmayan hastalarda, hastalığı yakalamak için yapılan testlerdir. Erken tanı ise var olan hastalığı semptomlar başlamadan erken aşamada yakalamaktır.22Kendi kendine meme muayenesi (KKMM), klinik meme muayenesi (KMM), mamografi ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) meme kanseri erken tanısında kullanılan yöntemlerdir.

Kendi Kendine Meme Muayenesi (KKMM)

KKMM, meme kanserinin mümkün olduğunca erken dönemde yakalanmasını sağlamak amacıyla kadınların, meme ve çevresindeki bölgeyi, olağan dışı kitle ve şekil değişikliklerini belirlemek için düzenli aralıklarla, sistematik bir şekilde, aynı yöntemi kullanarak muayene etmesidir. Her kadının kolayca uygulayabileceği, ekonomik ve kolay bir yöntem olan KKMM, memeye basitçe dokunmaktan farklı, özel olarak kanseri aramak/araştırmak amacıyla geliştirilmiş bir tekniktir. Meme dokusunun daha iyi tanınması ve olası değişikliklerinin belirlenebilmesi için, KKMM’nin düzenli ve periyodik aralıklarla yapılması, kişilerin meme muayenesine istekli olması, muayene tekniğini iyi bilmesi ve pratik yapmada kendilerini sorumlu hissetmeleri gerekmektedir.62

Düzenli KKMM yapan kadınlarda kitlelerin, daha az KKMM yapanlara göre daha küçük ve daha lokalize olduğunu bildiren ve memedeki kitlelerin %80 oranında kadınların kendileri tarafından KKMM sırasında ya da rastlantısal olarak ortaya çıktığını belirten çok sayıda çalışma bulunmaktadır.27,63,64,65

Yakın tarihte Rusya’da ve Çin’de yapılan iki randomize kontrollü çalışma sonuçları, KKMM’ne ilişkin yapılan önerilerde değişikliğe ve tartışmalı görüşlerin ortaya çıkmasına neden olmuş olsa da;66,67 Özellikle Türkiye’nin de içinde yer aldığı gelişmekte olan düşük-orta gelirli ülkelerde, sosyoekonomik gerçekler dikkate alındığında KKMM’nin tartışmasız önemli bir gereklilik ve kaçınılmaz bir uygulama olduğu aşikârdır.68

 Klinik Meme Muayenesi (KMM)

Amerikan kanser Birliği 2018 güncellemelerinde orta risk grubu sağlık profesyonelleri tarafından yapılan meme muayenesinin meme kanseri erken tanısında faydasının düşük olmasından dolayı, düzenli aralıklarla klinik meme muayenesi önermemektedir. Ancak her kadının kendi memesinin normal yapısını bilmesini ve değişiklik fark ettiğinde sağlık uzmanlarına başvurması önerilmektedir. Türkiye’de sağlık bakanlığı tarafından 20-40 yaş arasındaki kadınlara 2 yılda bir, 40-69 yaş arasındaki kadınlara yılda bir KMM yapılması önerilmektedir.

 Mamografi ve Manyetik Rezonans (MR) Görüntüleme

Mamografi, X ışınlarıyla meme dokusunu iki boyutlu olarak inceleyen bir görüntüleme yöntemidir. Mamografi, tarama yöntemleri içerisinde en etkili olan tarama yöntemidir. Mamografi ile yapılan toplum tabanlı tüm yaş gruplarındaki tarama programı ile meme kanseri ölüm oranı, taranmayan gruplara göre %20oranında bir azalmanın olduğunu yapılan çalışmalar göstermiştir 69. Tarama yöntemi olarak kullanılana mamografinin;

  • Tüm meme kanseri vakalarını belirlemede yetersiz olması
  • Rutin olarak çektirilen mamografiden dolayı maruz kalınan radyasyonun meme kanserini başlatma riski
  • Yanlış negatiflik ve yanlış pozitiflik oranları
  • Ara dönem kanserlerin belirlenmesinde gecikmelere neden olması
  • İşleme ve yanlış pozitif sonuçlara ilişkin olarak kısa ve uzun dönem anksiyete yaşanması
  • İyi huylu lezyonlar için gereksiz tedavilerin yapılması;

Potansiyel riskleri olarak belirtilmektedir.70,71,72,72

Amerikan Kanser Birliği (AKB) tarama önerileri

Orta risk taşıyan kadınlara şunları önermektedir;

  • Kadınlar, 40-44 yaşları arasında düzenli mamografi taramasına başlamalıdır
  • 45-54 yaş arasındaki kadınlar her yıl mutlaka taranmalıdır
  • 55 yaş ve üstü kadınlar 2 yılda bir taranmalıdır ve yaşam beklentisi 10 yıl veya daha uzun olduğu sürece mamografi taramasına devam etmelidir
  • Bütün kadınlar meme kanseri için mamogram çektirmenin ne demek olduğunu ve bu test ile ne tespit edilip edilmeyeceğini anlamalılardır.

Yüksek risk taşıyan kadınlara ise 30 yaşından itibaren her yıl mamografi ve MRG çekilmesini önermektedir.

Yüksek riskli gruba dahil edilen bireyler şunlardır;

  • Aile öyküsüne dayanan risk değerlendirme araçlarına göre, ömür boyu meme kanseri riski yaklaşık %20 ile %25 arasında veya daha fazla olması
  • Bilinen BRCA1 veya BRCA2 gen mutasyonuna sahip olması
  • Birinci derece akrabalarında BRCA1 veya BRCA2 gen mutasyonuna sahip olması (ebeveyniler, kız kardeş, erkek kardeş, çocuklarında) olan ve kendileri için genetik test yaptırmamış olması
  • 10-30 yaşları arasında göğüs kafesi bölgesine radyoterapi uygulanması
  • Li-Fraumeni sendromu, Cowden sendromu veya Bannayan-Riley-Ruvalcaba sendromu olması ya da birinci derece akrabasında bu sendromlara sahip olması

Kişisel meme kanseri geçmişi, duktal karsinoma in situ (DCIS), lobüler karsinoma in situ (LCIS), atipik duktal hiperplazi (ADH) veya atipik lobüler hiperplazi (ALH) öyküsü olanlarda her yıl mamografi çektirmeyi destekleyen yeteri kadar kanıt yoktur. Hatta sadece mr çekilmesi, mamografinin tespit edebileceği bazı kanserleri atlamaya neden olabilir.61

Tarama amaçlı Genetik testler

Aşağıdaki maddelerden birisinin varlığı BRCA1/BRCA2 testi için endikasyon oluşturur.73

  • Ailede bilinen BRCA1 / BRCA2 mutasyon öyküsü olması
  • Kişisel meme kanseri öyküsü olmalı ve
    • 45 yaşından önce olmalı
    • 50 yaşından önce ise yakın akrabasında meme kanseri, pankreas kanseri, prostat kanseri öyküsü olmalı
    • 60 yaş öncesinde üçlü negatif meme kanseri öyküsü
    • Herhangi bir yaşta
      • 2 ve daha fazla akrabada meme,pankreas,prostat kanseri (gleason skoru 7 ve daha büyük)
      • 50 yaşından genç akrabada meme kanseri
      • Yakın akrabada over kanseri
      • Yakın erkek akrabada meme kanseri öyküsü
      • Mutasyon sıklığı yüksek olan etnik kökende olanlarda ilave öykü aranmaz
    • Kişisel öyküde over kanseri olması
    • Erkek meme kanseri öyküsü olması
    • Herhangi bir yaşta kişisel öyküde yüksek grade prostat kanseri olması ve yakın akrabada 50 yaş altı meme, pankreas ya da prostat kanseri (gleason skoru 7 ve üzeri)
    • Metastatik prostat kanseri öyküsü olması
    • Herhangi bir yaşta pankreatik kanser öyküsü olması ve 1 yakın akrabada over kanseri, 50 yaş altında meme kanseri yada herhangi yaşta 2 kişide meme,pankreas,prostat

Kaynaklar için : Ulusal Tez Bankası, Dr.Yakup İriağaç “Adolesan ve genç yetişkin meme kanserli hastaların demografik özellikleri, sağkalımla ilişkisi ve de-ritis oranının prognostik değeri”