Adolesan ve genç erişkin (AYA) 15 ve 39 yaş arasındaki bireyleri tanımlamaktadır. Her yıl Amerika’da yaklaşık olarak 68,000 AYA kişiye kanser tanısı konulmaktadır. Bu oran toplam popülasyonun yaklaşık olarak %6’sını temsil etmektedir136,137. En çok konulan kanser türleri ise; meme kanseri, lenfoma, germ hücreli tümörler, tiroid karsinomu, sarkom, servikal kanser, lösemi, colorektal karsinom ve santral sinir sistemi kanserleridir1. Amerika’da her yıl konulan 200.000 meme kanserinin ise yaklaşık 13.000 (%6,6)’sı 40 yaş altı genç kadınları temsil etmektedir(şekil 2).2
Ülkemizde meme kanseri tanısı alan kadınların %44,5’i 50-69 yaş arasında olduğu, %40,4’ünün ise 25-49 yaş arasında yer aldığı görülmektedir (şekil 3).138AYA ile ilgili bir istatistik çalışma şu an için bulunamamaktadır.
AYA meme kanseri, diğer yaş grupları ile karşılaştırıldığında son 30 yılda sağ kalımı arttırma bakımından daha az ilerleme kaydedilmiştir. Bu popülasyonda görülen kötü sonuçların nedenlerinden bazıları; bu kanserlerin biyolojik özelliklerini yetersiz anlama, yetersiz klinik çalışmalar ve bazı faktörler ile açıklamak mümkün olabilir.
Güncel kanıtlar AYA klinik ve etyolojik bakımdan yaşlı popülasyondan ayrı olduğunu ortaya koymakta.4 AYA meme kanserileri daha kötü prognoz, agresif fenotip, yüksek grede oranı fazla, ileri evrede, düşük ER pozitifliği ve bazı çalışmalarda yüksek her-2 ekspresyonu ile ilişkilidir. 4,5,6Benzer şekilde meme kanserli genç kadınların daha büyük boyutlarda, hormon duyarlılığı düşük, yüksek grade sahip olup sıklıkla yaşlı kadınlara göre daha fazla sayıda lenf nodu yayılımı görülür.7
Meme kanserinde yaşa ilişkin genetik farklılıkları daha iyi keşfetmek amacıyla yaşlı ve gençleri karşılaştıran çalışmalar yapıldı. Alders ve arkadaşları 700 meme kanserini yaşlara ayırıp karşılaştırarak (45 yaş altı ve 65 yaş üzeri) gen ekspresyonunu daha iyi anlamayı hedefledi.8Daha önceki çalışmalar ile tutarlı olarak; daha az ER + (%71 e %80; p=0,27) , benzer şekilde daha fazla Grade 3( %56 ya %26; p<0,0001) , nod pozitif (%38 e %25; p=0,008) ve daha yüksek patolojik T saptandı. (>T2; %62 e %47; p=0,012)
Tüm meme kanserlerinden %10 dan azını temsil eden ailevi meme kanserlerinde en sık rastlanan genler BRCA, p53 ve PTEN’dir. Birçok farklı genler, nadir sendromlar ile beraber bulunmakla beraber, henüz bir çoğu günümüzde tespiti yapılamamıştır. En sık 2 yatkınlık geni olan BRCA 1 ve BRCA 2 ileri meme kanserlilerin %66 ve %75 inde saptanmış olup, relatif riski 10 kat arttırmaktadır.139
Kalıtımsal genlerin mutasyonları rölatif az hastada kanser gelişmine sebep olması tedaviye yaklaşımda zorluklara sebep olmaktadır. Meme kanserinin erken yaşlarda, özellikle BRCA1 mutasyonları ile doğan kadınlarda artmış ailevi risk ile ilişkili olmasına rağmen AYA hastalarda genetik riski olanların oranı daha azdır.28Otuz yaşından önce meme kanseri tanısı konulan hastaları kapsayan bir çalışmada; güçlü aile meme kanseri öyküsü olan hastaların yaklaşık %50 sinde BRCA1, BRCA2 ve TP53 pozitif iken; aile öyküsü olmayanlarda ise sadece bu genler sadece %10 hastada pozitiflik saptanmıştır.29
Kaynaklar için ; tez.yok.gov.tr adresinden “Adolesan ve genç yetişkin meme kanserli hastaların demografik özellikleri, sağkalımla ilişkisi ve de-ritis oranının prognostik değeri” tezinden erişebilirsiniz.