Tatlıların kanser riskini artırdığı konusunda bilimsel olarak kanıt bulunmamaktadır. Ancak tatlılar genellikle yüksek miktarda şeker, tatlandırıcı ve yağ içerirler ve bu nedenle fazla tüketilmeleri vücutta fazla kilo alımına ve diğer sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle tatlı tüketiminin sınırlandırılması, sağlıklı bir diyetin bir parçası olarak düşünülebilir. Ancak bu konuda en doğru kararı vermek için bir doktor veya diyetisyenle görüşülmesi önerilir.
Kan testleri, vücutta bulunan birçok farklı hastalık ve sağlık sorununun belirlenmesinde kullanılabilir. Ancak tek başına kan testi ile kanser teşhisi konulamaz. Kanserin belirlenmesinde kullanılan testler arasında; kanser için spesifik antijenleri içeren kan testleri, biyopsi (doku örneği alma) testleri, radyolojik incelemeler (tomografi, manyetik rezonans görüntüleme vb.) ve diğer laboratuvar testleri sayılabilir. Bu testlerin hepsi birlikte kullanılarak yapılan bir değerlendirme sonucunda kanser teşhisi konulabilir. Bu nedenle tek başına bir kan testi ile kanser teşhisi konulamaz.
Kansızlık, vücutta yeterli miktarda kan hücresi bulunmaması durumudur. Kan hücrelerinin en önemli tipi eritrositlerdir ve bu hücreler vücutta oksijen taşımak için gereklidir. Eğer vücutta yeterli miktarda eritrosit bulunmazsa, kansızlık görülebilir. Kansızlık, çeşitli nedenlerden dolayı ortaya çıkabilir. Bunlar arasında en sık görülen nedenler; kanser, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları, enfeksiyonlar ve bazı ilaçların yan etkileridir. Özellikle kemoterapi gibi bazı kanser tedavileri, eritrosit sayısını düşürerek kansızlık yapabilir. Bu nedenle kemoterapi gibi tedaviler sırasında hastaların kan hücreleri düzeyleri düzenli olarak izlenmelidir.
Diğer taraftan bağırsak ve mide kanserlerinde gizli kanamalardan dolayı hemoglobin sayısı düşebilir ve kansızlık görülebilir.
Kemoterapi, kanser hücrelerinin büyümesini engellemeye yönelik bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi sırasında bazı ilaçlar kullanılır ve bu ilaçlar bazı insanların saçlarını dökme ihtimalini artırabilir. Ancak bu durum herkes için geçerli değildir ve saç dökülmesi tedavinin verildiği süre ve dozdan da bağımsızdır. Eğer kemoterapi sırasında saç dökülmesi endişesiyle karşı karşıya kalırsanız, doktorunuzla konuşarak daha detaylı bilgi alabilirsiniz.
Kemoterapi tedavisinin etkisi ve tedaviden sonra gerekli olan süre, her kişinin durumuna göre değişebilir. Bu nedenle kemoterapi sonrasında pet çekiminin ne zaman yapılacağını doktorunuz belirleyecektir. Ancak genellikle kemoterapi tedavisinden hemen sonra pet çekiminin yapılması önerilmez, çünkü kemoterapi ilaçları hücrelerin büyümesini engellemeye yönelik olduğundan, bu ilaçlar vücudunuzdaki hücrelerin büyümesini etkileyebilir ve pet çekiminin sonuçlarını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle kemoterapi tedavisinin tamamlanmasından sonra bir süre geçmesi beklenir ve daha sonra pet çekiminin yapılması planlanır. Bu süre genellikle 2 haftadır. Eğer kemoterapi tedavisinden sonra pet çekiminin ne zaman yapılacağı konusunda endişe duyuyorsanız, doktorunuzla konuşarak daha detaylı bilgi alabilirsiniz.
Sıcak kemoterapi, kemoterapi tedavisinin bir türüdür ve bu tedavi sırasında kemoterapi ilaçlarının vücudun belirli bir bölgesine sıcak olarak verilmesi ile yapılır. Bu tedavinin amacı, kemoterapi ilaçlarının sadece tedavi edilmesi gereken bölgeye ulaşmasını sağlamak ve bu sayede diğer sağlıklı hücrelerin zarar görmemesi için bir önlem olarak kullanılır. Sıcak kemoterapi, genellikle yüksek dozda kemoterapi ilaçlarının verildiği durumlarda veya belirli tip kanser türlerinde kullanılır. Eğer sıcak kemoterapi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz, doktorunuzla konuşarak daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Yoğurt, sağlıklı bir diyetin bir parçası olarak tüketildiğinde vücudun ihtiyaç duyduğu bazı besinleri karşılayabilir ve bu nedenle sağlıklı bir diyetin bir parçası olarak tüketilebilir. Ancak yoğurtun kanser önleyici bir özelliği yoktur ve kanseri önleyebilecek bir besin değildir. Kanseri önleme konusunda en etkili yöntemler arasında düzenli egzersiz yapmak, doğru beslenmek, sigarayı bırakmak ve güneşten korunmak sayılabilir. Eğer kanseri önleme konusunda daha fazla bilgi edinmek isterseniz, doktorunuzla konuşarak daha detaylı bilgi alabilirsiniz.
Kemoterapi, kanser hücrelerinin büyümesini engellemeye yönelik bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi sırasında kullanılan ilaçlar kanser hücrelerini yok etmeye çalışır ve bu nedenle kemoterapi tedavisinin amacı, kanser hücrelerini ortadan kaldırmak ve böylece kanserin ilerlemesini engellemektir. Ancak kemoterapi ilaçları sadece kanser hücrelerini değil, aynı zamanda sağlıklı hücreleri de etkileyebilir ve bu nedenle kemoterapi tedavisinin yan etkileri olabilir. Eğer kemoterapi tedavisinden endişe ediyorsanız, doktorunuzla konuşarak daha detaylı bilgi alabilirsiniz.
Ferritin, vücudumuzda demirin depolandığı bir protein olup, vücudumuzda yeterli miktarda ferritin bulunması demirin vücutta dolaşımını sağlar. Ferritin düşüklüğü, demirin eksikliği olarak da bilinir ve bu durum bazı sağlık sorunlarına neden olabilir. Ancak ferritin düşüklüğü kanser ile ilgisi yoktur ve ferritin düşüklüğünün kanser belirtisi olmadığını söylemek mümkündür.
Hatta ferritin bir akut faz reaktanı olup, kanser gibi durumlarda aşırı yükselebilir. Ancak ferritin yükselten birçok sebep (enfeksiyonlar, kan hastalıkları) bulunmaktadır.
Kan düşüklüğü, vücudunuzda bulunan kan hücrelerinin sayısının düşüklüğü anlamına gelir ve bu durum bazı sağlık sorunlarına neden olabilir. Eğer kan düşüklüğü ile ilgili bir sorun yaşıyorsanız, öncelikle iç hastalıkları daha sonra gerekli olursa hematoloji, gastroenteroloji, adı verilen bir doktora giderek bu konuda bilgi alabilirsiniz. Hematologlar, kan ile ilgili sağlık sorunlarının tanı ve tedavisinde uzmanlaşmış doktorlardır ve kan düşüklüğü gibi sorunlarla ilgili bilgi ve destek sağlayabilirler. Eğer kan düşüklüğü ile ilgili endişe duyuyorsanız, hematolog bir doktora başvurarak daha detaylı bilgi alabilirsiniz.