Bağışıklık sistemimiz, vücudumuzu enfeksiyonlardan ve hastalıklardan korumak için bir orkestra gibi çalışır. Çok karmaşık bir hücre, doku ve organ ağına sahiptir. Bağışıklık sistemi virüsler ve bakteriler gibi yabancı istilacılara saldırır ve ayrıca kanser hücreleri de dahil olmak üzere vücudumuzdaki anormal hücreleri ortadan kaldırır.
Bağışıklık sistemi güçlü ve sağlıklı olduğunda, kanser hücrelerini tanıma ve yok etmede daha etkilidir. Bununla birlikte, bazen kanser hücreleri bağışıklık sisteminden kaçabilir ve kontrolsüz bir şekilde büyüyebilir. Bu nedenle kanser, onunla savaşmak için sadece bağışıklık sisteminden daha fazlasını gerektiren karmaşık bir hastalıktır.
immünoterapi gibi tıbbi tedaviler, bağışıklık sistemini desteklemeye ve kanser hücrelerini yok etmeye yardımcı olabilir. Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz yapma gibi yaşam tarzı değişiklikleri de bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve genel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Bağışıklık sistemini zayıflatabilecek faktörler: | Bağışıklık sistemini güçlendirebilecek faktörler: |
Stres | Düzenli egzersiz |
Zayıf beslenme | Sağlıklı diyet |
Uyku eksikliği | Yeterince uyumak |
Sigara içmek | Sigara içmekten kaçınmak |
Aşırı alkol tüketimi | Orta derecede alkol tüketimi |
Bu noktada asıl sorun şudur. Bağışıklık hücrelerimiz ve tamir mekanizmamız hergün bizi kanserden, enfeksiyonlardan korumaktadır. Biz farkına varmasak da organlarımızı oluşturan bütün hücrelerde hatalar olabilmektedir. Bu hatalar ya onarılır yada hücreler ölerek yenilenme yaşarız.
Ne zamanki hücrelerimizde bu sistemlerde hata oluşur ve bu hücreler çoğalmaya yayılmaya başlarsa o zaman tümörlerden bahsedilir. Bu durumlarda nivolumab, pembrolizumab, atezolumab gibi immun destekleyici ilaçlar ile aşırı immun sistem aktivasyonu sağlanır. Bunlar sayesinde tümörlere güçlü bir yanıt oluşur. Ancak bazen fazla yanıt ile yan etkiler de görülebilmektedir.